Dinner

sevgingo-blog-dinner

sevgingo-blog-dinner

sevgingo-blog-dinner

sevgingo-blog-dinner

sevgingo-blog-dinner sevgingo-blog-dinner

Ogtt öncesi uygulamam gereken 3 günlük aşırı sıkıcı ve karbonhidrat yoğun diyet öncesi şöyle afiyetle güzel bir yemek yemek isteyip, süper bir dalgınlıkla pilavlı bir yemek söylemem. Pilavlı yemek söylediğimin farkında olmadığımdan bir de yanına noodle söylemem. Güney’in sipariş ettiği mükemmel ve tam benlik sebze ve ızgara somon tabağına ağzımın suyu akarak bakakalmam. Güney ve telefonu 😀

IKEA Day

sevgingo-ikea-day-3

sevgingo-ikea-day-1

sevgingo-ikea-day-2sevgingo-ikea-day-4 sevgingo-ikea-day-5Dün günün Pazar olduğunu farkedip ani bir karar ile Ikea’ya gittik. İnanılmaz kalabalıktı. İnanılmaz. Restoran bölümünde neredeyse oturacak yer yoktu. Yine de güzel vakit geçirdik. Çerçeve alışverişi için gittik ve internetten sipariş edilmek üzere koca bir liste ile çıktık. Mutfak için bar taburesi, gazete rafı, aydınlatma, çeşitli kutular, perdeler, kumaşlar, nevresim, halı… 😀 Çocuk oyun alanı bölümünden yapılan anonslarda aynı anda iki ebeveyni birden çağırdıklarında hep çocuklarının birbirleriyle kavga etmiş olabileceğini düşündük ve anonsları aramızda yeniden seslendirdik. Oldukça eğlenceliydi 😀

Our New Puzzles

Sevgin Goktas Ozsan's new puzzles-Rosina Wachtmeister-Laces and Eugene Ivanov-Put Your Hands UpDid I tell you that I love cats? Yes I did:))) But then, did I tell you that I love doing puzzles?

Today Guney came home with two sweet surprises: two cat puzzles, each cuter than the other:)) One is a work of Eugene Ivanov, 1000 pieces, but the pieces are very small and the whole thing is A3 in size. This one might be a little tiresome, I have never done a puzzle with small pieces, but I suppose I will catch a grip soon:))

Continue reading →

Cats cats cats

Cats of Burhaniye by Sevgingo

What would be our favorite way to spend our precious and very limited time in Burhaniye? Photographing cats of course :). Cats, along with dogs, are the most fun and photogenic friends we have in this world. I am especially in love with the little one in the last photos. Sure it will grow up to be a gorgeous cat- it looks so much like the kitten days of my old boy Asil :).

Continue reading →

Our Flight to Burhaniye

Sevgin Goktas Ozsan at Sabiha Gokcen International AirportIstanbul View by plane by Sevgin Goktas OzsanBurhaniye’ye gidiyoruuuuz. Biraz temiz hava alacağız(oksijen sarhoşu olacağız), biraz da aile ortamı yaşayacağız en şevkatlisinden (ve de en güzel yemeklisinden).

Uçaktan görebildiğimce dışarıyı seyretmeyi çok severim, gündüz ve gece, iki türlü de çok apayrı şekilde keyiflidir benim için. Gündüz vakti tarım alanları, yeşilin onlarca, yüzlerce değişik tonuyla boyanmış gibi durur, çok güzeldir. Gece yolculuklarında da ulaşım ağı ve yerleşimler çok net okunur bütün ışıklarıyla, bir görsel şölen, sanki gerçek değilmiş gibi. İstanbul.. Artık gerçekten de bilimkurgu gibi algılanabilecek nitelikte bir büyüklüğe sahip.. Bir şehir plancısı olarak, uçakta pencereden dışarı bakınca bu kadar capcanlı ve gerçek bir gece haritası görünce çok heyecanlandım ve ne yazık ki bir o kadar da üzüldüm İstanbul’un inanılamaz büyüklüğüne..

Breast Cancer Awareness

sevgin goktas ozsan sevgingo breast cancer awareness month october meme kanseri farkindalik ayi ekim DSC_0706

Kanser benim ailemin şimdiye kadar tanıştığı en üzücü şey oldu. Babamı aldı bizden. Babamın hastalığı boyunca her günü hem ölüm korkusu hem de sanki her gün yeni bir bebeğimiz olmuşcasına bir yeniden doğma/iyileşme heyecanı yaşayarak geçirdik, bu ikisi arasındaki gelgitler öylesine yorucu ki… Sonrası zaten felaket… Babam öleli 5 ay oldu, 5 aydır ben her gün öldüm.

Babamı kaybettikten sonra kanser ve yaşadığımız süreç ile ilgili çok fazla şey yazmak ve paylaşmak istedim ama kanser ile ilgili yazacaklarımın kanser hastalarının veya onların çevrelerinin canını acıtma ihtimalini göz önünde bulundurdum ve bu zamana kadar direkt kanser ile alakalı bir şeyler yazıp paylaşmadım. Bu konuda yazılmalı mı yazılmamalı mı hala tam olarak karar veremiyorum.

Benim dileğim bu hastalığın varlığını bilen, ama çevrelerinde bu hastalığa yakalanan insanlar olmadığı için durumun ciddiyetini gözardı eden, sonsuza kadar kanser onlara dokunmayacakmış, öyle bir hastalık yokmuş gibi davranan insanların bilinçlenmesi. Yani kanser bilincinin ailesel ya da çevresel tecrübe ile öğrenilen bir şey olmaması lazım, çok önceden oluşması sağlanmalı her kişide. İşte bu sebeple belki de bilenlerin bilmeyenlere anlatması lazım. Çünkü kanser ile yapılan savaşın zorluğu, kanserin ilk teşhis edildiği evreye göre değişiyor, “keşke”ler yaşamamak için herkesin en azından ilk aşamalarda belirti veren kanser türlerinin bilincinde olup kontrollerini yapması ve yaptırması gerekiyor. İleri evrelerde teşhis konulan durumlarda hastalık çok tehditkar bir hal almış oluyor, bu zor durumu en azından ilk evrelerde belirti veren kanser türlerinde yaşamamaya çalışmak çok önemli. Meme kanseri de ilk evrelerinde teşhis edilebilen kanser türlerinden biri. Kontrollerinizi yapın, önlemlerinizi alın. “Bana olmaz” dememeli. “Bana olmaz” asla demeyin.

Kalbimi daha fazla yormadan söyleyebileceklerim bunlar. Herkes kendine lütfen iyi baksın.

Premiére Vision İstanbul

premiere-vision-istanbul-2015-sevgin-goktas-ozsan

I visited Premiere Vision Istanbul today. Had a great time despite being very sick and exhausted. I’m crazy about pattern and texture. Got to touch hundreds of them at the event. Jacquard fabrics.. They all feel and look so different, so fun. All those patterns I had never seen before.. Pattern is a whole new world to lose yourself in. I immersed myself in color, shape and texture. Other than all that, I would say I spent most of my time examining the trend forecasting reports at the Promostyl stall. Met great people and had enjoyable conversations. It was a pleasant day that made up for the sickness and exhaustion..

 

Bugün Premiere Vision İstanbul’u ziyaret ettim. Çok hasta ve yorgun olmama rağmen harika vakit geçirdim. Desen ve doku delisi bir insanım. Yüzlerce kumaşa dokundum. Jakarlı kumaşlar.. Hepsinin dokunuşu, görünüşü nasıl da farklı, nasıl da eğlenceli. Hiç görmediğim desenler.. Desen içinde kaybolunası apayrı bir dünya.. Gözlerimi ve ellerimi renklere, şekillere ve dokulara doyurdum. Bunların dışında vaktimin çoğunu Promostyl‘in standında trend tahmin yayınlarını inceleyerek geçirdim diyebilirim. Çok güzel insanlarla tanıştım, hoş sohbetler ettik. Tüm hastalığımı ve yorgunluğumu unutturur nitelikte keyifli bir gündü..